0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
990
Okunma
CAN SUYU
Dur! Uzaklardan gelen garip yolcu,
Yolculuğun ne yana?
Halinden, duruşundan, bakışından bildim seni,
Uzak durma, otur şöyle serinlen biraz…
Gel, başımın tacı, gönlümün miracı ol.
Kırma beni, hasretim sana.
Konuğum ol bu akşam, burada kal,
Kal hele, kal da anlat biraz.
Anlat!
Yüreğime bir can suyu kat!
Kafdağı’nın ardını anlat bana!
Kafkas Kartalı Şeyh Şamil’i
Vahapzade Bahtiyar’ı Azerbaycan’dan,
Hoşgenab’dan şirin dilli Şehriyar’ı anlat!
Git daha da ötelere gidebildiğin kadar
Seyhun’u, Ceyhun’u, Orhun’u, Fergana’yı
Semerkand’ı, Taşkent’i, Buhara’yı
Çıkıp geldiğin yolları,
Konup göçtüğün karlı dağları
Kurup kaldırdığın obaları anlat!
Anlat!
Yüreğime bir can suyu kat!
Bizim kızları anlat bana!
Bahar kokulu, badem gözlü bizim kızları,
Çıplak at kovduran çelik bilekli bahadırları,
Balasına süt veren ay yüzlü anaları,
Kısrak sağan ak pürçekli hatunları,
Kurultay’a diz vuran güneş yüzlü aksakalları,
Bozkır’ın ayazında üşüyen yıldızsız siyah geceleri
Rüzgarın uğultusunda “durma yürü yürü” diyen heceleri,
Elinde kopuzuyla Dedem Korkut’u
Çağrıların en yücesi o ilahi Çağrı’yı,
Kökleri üç kıtaya damar salmış ulu Çınar’ı anlat!
Anlat!
Yüreğime bir can suyu kat!
Tuna boylarını anlat bana!
Niğbolu’yu, Kosova’yı, Saraybosna’yı
Ta Budin’de nasıl vurduğunu mehterin
Allah Allah seslerinin,
Nasıl yankılandığını Viyana surlarında,
Kılıç hakkı “hu” çekişlerini yeniçerilerin
Doğuda dokuz ile dikilen dokuz tuğun,
Batıda nasıl doksan dokuz olduğunu,
Nasıl yandığımı Kerbelâ çöllerinde
Allahuekber dağlarında nasıl donduğumu bir gecede
Ve bu topraklarda bugün Anadolu’da
Nasıl piştiğimi, nasıl olduğumu anlat.
Anlat!
Yüreğime bir can suyu kat!
Mustafa Kemal’i anlat bana!
Sarı aslan yeleli, kurt bakışlı Mustafa Kemal’i
Gök mavisi gözlerini dikip düşmana
Nasıl gıcırdattığını dişlerini,
Barbarca, vahşice, kalleşçe, kahpece
Boğazıma sarılan kuduz köpeklerin
Parmaklarını nasıl kırdığını çatır çatır
Uyandırdığını beni Ashab-ı kehf uykusundan,
Ve yeniden nasıl nefes aldırdığını bana,
Kırılsam da eğilmeyeceğimi cihana
Geçmiş de neysem bugün de öyle olduğumu
Ebediyen de öyle kalacağımı haykıran Paşamı,
Gazi Mustafa Kemal Paşa’mı,
Atatürk’ümü anlat!
Anlat!
Yüreğime bir can suyu kat!
Gör işte halimi şimdi!..
Az görür gözlerim,
Takatsizim, halsizim,
Kocamışım, yanmışım, yakılmışım
Zor tutar dizlerim.
Ellerim titrer, bağrım yanar
Yüreğim kanar yüreğim.
Ama gel gör ki içimde
Alev topu gibi volkanlar patlar.
Gündüzümde gecemde hiç durmaksızın
Şimşekler çakar, fırtınalar kopar…
Ve şimdi artık düşümde de olsa
Delinse de mavi gök üstten,
Yarılsa da yağız yer alttan
Yine kıvılcımlar saçan nal sesleriyle
Dört bir yanına dünyanın
Ergenekon’dan
Kabına sığmayan ordular akar…
Ve gözlerim;
Hep o badem gözlü bizim kızları
Çıplak at kovduran çelik bilekli bahadırları
Kısrak sağan ak pürçekli hatunları
Derin bakışlı, güneş yüzlü aksakalları arar,
Bana onları anlat!
Anlat!
Yüreğime bir can suyu kat.
Bana beni anlat!...
Mehmet Hanifi DAŞ
5.0
100% (1)