0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1229
Okunma
ÖZGEÇMİŞ
Kırkyedi baharı Mayıs ayında
Tanrı’nın lütfuyla dünyaya geldim.
Alfabeyi söktüm mektepten önce
Dünya ahvalini bilmeye geldim.
Bir o yana bir bu yana savruldum
Güneş yaktı ayaz vurdu kavruldum.
Gün gelende bir güzele vuruldum
O buruk sevdayı tatmaya geldim.
Dolaştım İstanbul, Paris, Berlin’i
Marsilya, Viyana St. Augustin’i
Gördüm insanlığın binbir halini
Görüpte kendimce idrake geldim
Çırak oldum, işci oldum çalıştım,
Memur oldum, müdür oldum yazıştım
Bahçe kurdum toprak ile karıştım
Gücümün yettiğin yapmaya geldim.
Yüksekten uçmadım gittim enginden
Hoşsohbet dinledim gönlü zenginden
Mazlumun acısın duydum derinden,
Kanayan yarasın sarmaya geldim.
Gece nedir, gündüz nedir bilmedim,
Hep koşturdum bayram-tatil görmedim.
İnancımdan zerre ödün vermedim
Namerdi beyninden ezmeye geldim.
Mehmet Hanifi DAŞ