14
Yorum
49
Beğeni
0,0
Puan
3497
Okunma

"Yaşlanıp öyle kol kola yürüyelim mi?
Ne güzel yaşlanırsın sen."
Cemal Süreya
dün gibi yanımdasın
ellerini saklayan suçlu çocuk gibi
sana dair unuttuğum bir çok hatıralar ve hiç unutamadığım anlar
çay gibi demli oysa kızarmış ekmek kadar sıcak
şimdi bir bulut kaçırsa ağzımı
sokağını itiraflar basacak
şimdi anlıyorum
kaçarken kalbimden ki sen oradasın tüm ihtişamınla
avucunda mağrur bir kralın asası
yağmur gibiydin hep - ha yağdı ha yağacak-
bende botlarım su alır telaşı
ardımızda kiralık korkular
bir silahşör gökyüzünde patlatır gibi sessizliği
ölürdük merasimsiz çiçeksiz
-endişelerimize-
fotoğraflar yalancıdır çünkü silemezler eksilenleri
şarkılar göçebe kuşlardır -bir aşktan diğerine- uçan
deniz mavi bir manzaradır masadaki mumlar gibi
tutuşmuş örtülere
devrilmiş tabaklara
yakılmış resimlere
ve kaybolan kuşlara and olsun ki bir tek benim bu aşkın delili
yıllar öncesi gibi saçlarımdasın
bir hindiba gibi uçuş uçuş bahar taşımaktasın
-yorgun dizlerinle-
şimdi gitmek
ölmek şimdi delilik
kimbilir Lucien kim bilebilir ki
-belki de yaşlandıkça anlaya-biliyoruz birbirimizi-
soulmate