dargın olsam da sana sabırsızım ne çare
gel deyişte gelirdim gönlün beni duysaydı
kem sözünle yandı can ruhuma battı çehre
ben sensiz olamazdım kalbin açık dursaydı

ruhum öyle çökük ki ben nere koyup gidem
hiç tarif mümkün değil çizemez kara kalem
varlığın bir dert zaten yokluğun bin bir elem
gel deyişte koşardım sevgin azcık dursaydı

nerde yarim o sevgin gözünde ki şevk nerde
içim dışım çürürken gözüne düşmüş perde
bir tas su verseydin gönül kalmazdı yerde
çıkmazdım yüreğinden açık seçik dursaydı

adamıştım kendimi bir tek saçın teline
irademi kaybedip düştüm elin diline
inanmıyorsan eğer bak yaşların seline
canıma can sayardım aşkın dimdik dursaydı

el ele tut gir kola sevgi asla naz bilmez
bel bağlama yabana gözün yaşını silmez
böyle devam ederse kafa tutan eksilmez
boşuna uğraşmazdım yüzün kaçık dursaydı

anıları gasp ettin tarifi mümkün değil
yaktın bütün ömrümü düzeltmek hükmüm değil
halletmez hiçbir şeyi ister önüm de eğil
son pişmanlığın yetmez aşkın ayık dursaydı

bak canım vakit tamam sevgi çöle yığıldı
ne yapıp ne etsen de vaktin sonu dağıldı
bir şeyler gelmez elden aşk toprağa tıkıldı
her şey bitti artık kinin yitik dursaydı



(23.12.2014) AZAP…