1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
869
Okunma

Bir insan çıkar karşına beklemeden ansızın
İçin sökülür dökersin avuçlarına
Yaşamın anlamı dersin
Bir bakarsın aldığın nefesi vermeden
İnfazını vermiş dudakları
Ve ardı sıra dizip hüsranları adımlarıyla
Geldiği gibi de gidivermiş hayatından
Sana kalan acısıyla yaşamak bir ömür sürgünde
Ki çaydanlıkta demlenen çay kadar masumca
İnce belli bardağa aşıkların
İçince yudum yudum sevgiyi yakar genizleri
Bitince de ardından çarçabuk siler izleri
Ve dayanamaz ayrılığına Us’un
Gammazlar seni yüreğine buluşmaya gelmeyişine
İçerleyip döküverince yaz serinliğinde avuçlarına
Günah tohumlarını yaş diye
Durdur deli gönlünü kamçısını sallamadan
Göster bedeninden çok kanayan yürek yaralarını
Ellerin mızrabı ızdırabın da yüreğini kim söndürsün
Üşüyorsun ama hiç uykun yoktur
Canını çok sıkan hayatın kötülüğü olsa gerek
Ne de çok olumsuzlukla sarılmışsın fark edemedin mi?
Böyle bir haldeyken insanın yazması nasıl beklenir ki
Yüreğinde bırakmalı sevgiyi dalga dalga yayılsın
Ki sana gülümseyenlere de asla mesafe koyma
Koyarsanda ki zaten o sen değilsindir
Küsen umut olsada seni yalnızlığına terkedip gitmez ki
Ne zaman gözlere baksan yüreğin takılır
Kara kirpiklerle dü şeş’e gelirsin
Oysa biz sevdikçe imkânsızlaşmaz mı sevda?
O an kollarını açsa da ölüm belki baş tacı ederiz
Cesurca geri adım atmayıp umursamadan
Aslında doğmadık ölümdük bir beden de yaşayan
Ve sarılandık ölüye, isyan ederek ölüme
Düşüverseydi aklın bedeninden gölgen sıra
Kalbin uyanır hınzır uykulardayken
İnleseydi yer gök hikmetinden Musa denizi yırtarken
Lakin yetinmedik yetmedik elimizde kalanla
Tufana boyun eğip günahları hep başkasına yükledik
Filiz filiz sürgün veriyor küflü isyanlar
Ki isyanlarını bastın mı bastırıldı mı bilemezsin
Ve öyle bir yerdesin ki mızrap ızdıraplı yüreğinin
Şimdi ne çıkabiliyor nede kalabiliyorsun bende
Ve yeşil kahve giyindi hazanda güz/eller
Ne vakit ağırdan hafife alsan hayatı
Hep eylüle takılır durur paytak adımların
Siyah’iyi güneşte eritsen de S harfi inatla
Siy/asiye tutunup yerinde durur
Yutkunur kırk haramileri hiçe sayıp kurulursun kervanına
İpekler sermek yollarına aşkın ibrişime dolanmadan
5.0
100% (2)