1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1047
Okunma
Tadı batınca kırmızıya
Şarabın sonu olmalı
Sonu gibi uzayan kuraklığın
Sabrım karardıkça ağlatır dört duvar
Ben yürüdükçe vurulurum
Vurur ortasına sırtımın güneş
Ardıma salarak upuzun gölgemi
Dostluğuna tok hayının vicdanım
Acem işi hatıralar emanet acemilere
Vurulmuşum güpe gündüz
Üç arşın güneşin altında Ali boğazında
Ayaklarımda kan pıhtısı
Yüreğimde sızı
Bir yanım kutu dere
Hepten yarım öteki yanım
Yarımdan da öte loo
Vurulmuşum
Bir tayına aç fukaralığım
Hâl böyleyse
Melun gamlı baykuştur hazanı güz
Uyur tarafsız sessizliğe bir yanım
Ahvalim bilinmez
Bilmezler yad ellerde vurulanı
Kuzgunlar tike tike bölüşür etlerimi
Şimdi öğlen vakti
Güneş suya iner birazdan
Ve ben vurulmuşum
5.0
100% (4)