3
Yorum
2
Beğeni
4,8
Puan
1745
Okunma

Dünyayı bir saatliğine kapatalım, ne dersin?
İki iskemle atarız seninle kalesine Bitlis’in.
Memlekete gözlerinle senin bakmak isterim.
Anadolu’ya açtığı yerden kapısını Ahlat’ın
Eski kokan taşlarına bakıp dalabilirim.
Vadideki güzel şehri, bir de sen bil isterim.
Tarih kokan, kültür akan şehri sev dilerim.
Elcevaz’ın koynunda, kırılan cevizleri
Anlatırken usulca dinler miyiz sevdiğim?
Memleketin yeşiline, Hizan’a gidip seninle
Tasavvuftan ve âşktan iki istişare ederiz.
Selçuklu’yu, Persleri, Urartu’yu, Bizans’ı
Ve yüce Osmanlı’yı kucakladı Bitlis’im.
Birde bizi bağrına basar mı memleketim?
Şu deniz dediğimiz, gölü diyorum seninle
Hatta ay da gökteyken seyreyler miyiz yârim?
Bir İnci Kefali de benim, susuz olmam sevgilim
Gölü deniz bilen de denizsiz olmaz derim.
Tatlıvan sahilinde, tütün sarıp diz dize
Öksürükten hallice bir de türkü söyleriz.
Bitlis’te neydi hani şu beş tane minare
Beri de gelmez oğlan, sen öte gitme yârim.
Beşinci minareyi aramaya koyulup
Bulamayıp da sonra güneşe söyleniriz.
Haneme, Tatvan’a, hasret kokulu şehre
Sarılıp pir huzurla, sevgimizi demleriz.
Bir selam verip yoksa, zemheride yüz üstü
Emanet edip kışa, baharı mı bekleriz?
Hilâl ÖZDOĞAN
TRABZON/2014
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)