0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1613
Okunma

Büyümek için yanıp tutuşan bir çocuktum ben
Düşlerim vardı yarınlarımı tazelediğim
Bir uçurtmanın ipi ne kadar sonsuz olabilirse
İşte o kadardı menzili
Sen Visione’ye seslenirken veya
Destina’ya öyküler anlatırken, o uyurken,
Gecekondu mahallesinin kömür kokusu altında
Gökyüzündeki gri sisi üflüyorduk biz düşlerimizde.
Anemon...
Göğün mavi kanatlarına yaslanmış dağ lalesi
Anemon...
Huzurun sesini yakalamış derinlerin mavisi
Çocuktuk... Ve elimizde yoktu renkli boyama kitapları...
Mahalleye sızmış hain bir gri tadındaydı
Tüm resimler ve çizgiler
Tüm kalemler kurşun sertliğindeydi
Kırılırdı hep çiçek tarlalarını çizerken...
Sahi!
Nereden bilecektik?
Okyanusu, okyanustaki mercanları...
Küçüktük dedim ya...
Karpuz kapukları yüzdürüyorduk daha
Bizim kadar küçüktü oynadığımız boklu dere,
Uzundu menzili... Hiç gidemedik bu yüzden aktığı mavi körfeze
Kocabaşları balık diye seviyorduk
Bu yüzden belki de düşlerimizde
Büyüyünce balıklar kurbağa olurdu sevdiğimiz yaz gecelerinde
5.0
100% (4)