17
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1397
Okunma

Toprak,su ve ben
Delirtircesine üstümüze düşen geceyi emiyoruz
Üstelik hiç değmeden ellerimiz mavi bir trene
Akıl meczup, sisli bir yolda kayboluyor yorgun gölgelerimiz
Neden kimsesiz diye meraklanma gökyüzüne sakın
Kasten başkaldırıyor aksi yağmurlar, aldanma
Her sahipsiz için bir cennettir oralar
ki,
iyi bakarsan güneşide sıyırırsın çarşafından
Gökyüzü vefayı tanımıyor henüz biz kadar
Susadıkça damağım, ciğerimde bir çimdik evladiyelik
Çok mu süra kaldım karıncalanan sessizliğimin içinde
Karanlığa astım kuşları,
Uçarken çarpmasın birbirlerine sıtmalı kanatları
Avuçlarımda
Bir çocuğun baygın süt kokusu kalan
ve taze misketleri
Katar katar geçer gözümün önünden sivil şehirler
Adını yazmak yetmez hatırlamaya
Gönlüme köklerini salsam da geçmez acım ön yüzüne
Otobüs camları bilir, herhangi bir ikindi vakti
kendi içime koyularak devrildiğimi
İçime ağlıyorum derin çizikler bırakarak sabaha karşı
Bir tokatta sökebilirim şafağı yerinden
Aydınlık irkildikçe acır bir şeyler içimde
Vazgeçiyorum nefes almaktan
Bir kuş deliyor beynimi
ne yapsam tutmaz nazarım
Sürüklüyor beni ardı sıra çıkmaz ötelere
Üstüne kara perde serili dalgalı denizlerimin
Yine de sızıyor yaramdan çocukluğumun geri kalanı
Bir sır gibi kök salıyor içime sahipsiz yanım
Zırdeli bir ölüm istiyorum işte tamda o an
Vakitsiz serap doğruluyor karnımda sancıyla
kemikleri yanlış kaynamış acılarımın boğazında elim
Çoğalırken bulutlar hıçkırdıkça içimde
Bağımsız bir kapının eşiğinde soluklanıyorum gayrı ihtiyari
Uslandırma sakın beni, söz dinlemem
Mutlak bir ölüm eşiğinde bırak yaralı kalayım
Bahtım kadar kara,
tasalı bir kış kadar beyaz,
Gideceğim buradan en çabuk zaman
Ayaklarım değecek esmer alınlı yollara
Sızlarken dilimde kurşun tadında ölüm
bir eksik bir fazla
Bir avuç sıcak gözyaşı
İki sabıkalı kanat yeter
gideceğim buralardan en çabuk zaman
Gülşah Gayret
Tekirdağ
_
5.0
100% (21)