Ben en çok o elleri özledim
Birbirine titreyerek dokunan elleri...
O ellerin sıcaklığıyla
O büyük merhameti özledim.

Ben en çok gülmeyi sevdim
İnce bir espri tadında söylenen
Büyük itirafları...
Gerekirse hiç tanımadığım bir çocuğu sevdim

Ben en çok o geceleri aradım
Yalvarırcasına göz kırpan o yıldızların atında
Seni düşünerek
Uykuya dalmayı sayfalarca aradım

Ben çok gidişlerime kızdım
Akşam eve dönüşlerde
Seni bulamam diye düşünmeden
Kapıyı çekerek gidişlerime kızdım

Ben en çok seni özledim
Kırılan kalbimi onar diye değil
Beni tekrar sev diye değil
Ben en çok seni özledim

Ben en çok seni yazdım
Ağla sızla diye değil
Yalnızlığımı gidereyim diye değil
Sadece sen vardın seni yazdım

Ben en çok yaz günlerinde ağladım
Yağmurlarda ıslanmak varken
Gölgelerde saklanıp
Seni sayıklarken ağladım

Ben en çok gülleri kokladım
Sen gibi kokmuyordu oysa ki
Aşkı anlatan her yaprağına dokunarak
Ben en çok gülleri kokladım

Ben en çok seni sevdim işte
İlk olacaksın diye bir kural yok
Belki son da değilsin ama
Ben en çok seni sevdim

Ben en çok o duaları sevdim
Hani eldivenlerimiz yırtık pırtıktı
Kaldırdık göklere ve şükrettik ya
Ben en çok o duaları sevdim

Ben en çok o kırmızı yeleğimi özledim
Hani hediye ettiğin ve sonra
Bir sokak çocuğuna verdiğimiz
Ben en çok o kırmızı yeleği özledim

Ben en çok şu denizlerde coştum
Maviliğinin saltanatına şahit olup
Kuşlar gibi kanat çırparmışçasına
Ben en çok şu denizlerde coştum

Ben en çok seni bekledim
Yaralarımı sarmanı beklemeden
Sardım kendi başıma ve bir köşede
Ben en çok seni bekledim

O hayallerin kurduğu masallara
Ben en çok seni anlattım
Ben en çok seni sevdim yahu!

Burcu Örekçi