23
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
3367
Okunma

Sarhoş geçerdim yalpalaya yalpalaya
Dizginleyemezdim kendimi meyhane çıkışların da
Zaten elimde değildi ki geçmemek sokağınızdan
Söz geçiremezdim şahlanmış özlemlerime asla !
Öyle zamanlarda çekerdi o sizin sokak beni sana…
Her geçişim de yeşil yeşil yanardı sokağınızın ışıkları
Gözlerin yüzünden sanki tüm dünya yeşile boyanmıştı
Geçtiğim yerler de hep bakışlarının izleri olurdu
Anlardım sokağınıza hakim olan yeşil hüzmelerden ben bunu
Ve hissederdim, iki yeşil bakışın pencerenizden bendne tarafa soluduğunu…
Girer girmez senin sokağına koyu gri ağırlıklı hüzünler
Hücum ederlerdi içimde ki sen kalabalıklı mahşerine
Çullanırdı birden yeşil ışıklı silahıyla sokağınız ruhumun üzerime
Ölsem de vazgeçmezdim ama ben ölsem de yine
Değerdi sana gelmek için lakin her çeşit ölümcül eziyete....
Durmadan arşınlardım taş sokağınızı ekiliyken yüreğim sana
Su yerine geçerdi o yeşil bakışların, sen susuzu iken bana
Sarhoşlu gecelerimin zifiri saatlerinde işaret beklerdim senden
Düşlerimde ki düşlerinin silik gölgelerine sinerekten
Nice umutlar büyütürdüm dahası ikimizin için içimden
Üstelik sana hiç hissettirmeden, gönlüm sen delisiyken…
Yalpalayıverip kayardım bir an bazen
Buz kesiği misali sokağınızın soğuk taşlarına basıp geçerken
Daha çok da alkollü ruhum senin tensel kokunla meşgulken
Yıkılırdı o koskoca mahalleniz ağırlığınca sanki üzerime
Bir çift yeşil gözlerinin ışığı yüzüme doğru kendini serperken…
Aşk sarhoşluğunun nasıl bir şey olduğunu tatmıştım sen de
Anlayamazdı bunu böylesini yaşamayan herhangi bir kimse
İçimden hiç durmadan geçen ismini yüksek sesle söyleyince
Hücum ettiler civar evlerden fırlayan komşularınız birden üzerime
Ağızlarından güneş yüzü görmemiş küfürleri fışkırtarak yüzüme
Sürükledir sarhoş bedenimi sonra da yol kenarında ki çöp yığını üzerine...
Çöplerin içindeyken bile yılmadım kafam ayıldığım da
Kediler miyavlarken ev damların da sesleniyordum ben de sana
Her zaman ki o sakin görünümlü sokağınızın inadına
Bağırıyordum inlete inlete ortalığı alkolün de verdiği gazıyla
Tanıştırıyordum adını söyleye söyleye sokak sakinlerinizi bu ben de ki aşkla...
Özlemin yüreğimi kavuruken başımı da belaya sokardı senin sevgin
Meyhaneden zil zurna çıkıp sokağınıza uğramadan edemezdim ben lakin
Bu yüzden ikinci adresim olurdu mahallenizin karakolu her zaman için
Aşkın uğruna sık sık küfelik olurdu bu garibanın yani senin
Yine mi sen derlerdi polis ağbiler getirilince ben karakola
Ama çok kızmazlardı bana rahatlardı içim
Onlar da çok iyi bilirlerdi ki ben sevgi mağduru olan bir kişiydim...
Benim en büyük suçum yalnız ve yalnız sana olan tutkunluğumdu
Sevgine açlığımdı gönlümün tek kusuru
Çok özlerdim seni gün akşamdan firar edip giderken geceye doğru
Karakollara düşerdim sen ve tüm beni tanıyanların bildiği gibi
Karakollara düşerdim ısrarla takip ederken ben senin o büyülü kokunu !...
*
İşte öyle çok severdim, öyle severdim ki ben seni
Hepsi de delilik zirvesinin ilk anı öncesinden neyseki teğet geçerdi
Üstelik de daima ben olurdum, ayrılıkçı gecelerin kahır bekçisi
Seviyordum sebebi sen olan tüm serserilik hallerini
Kimsecikler anlayamıyordu ki sana aşık bu benin içsel hallerini
Doğrusu sen bile anlamıyordun, sen bile aşk olsun yani ?
Yüreğimin sana karşı ne uçsuz duygular beslediğini !!!...
=========
=======================
İSMAİL HAKKI GÜRCANOK
==== İST. / ŞİLE / AĞVA ===
5.0
100% (5)