Sen ki evladının her kötü durumuna hızır gibi ulaşırsın
Sen ki onun tüm acılarını sevgili anacığım !
Sanki o sana mutluluk ikram ediyormuşçasına kapışırsın
İstersin ki acının zerresi bile evladına kalmasın
Yine istersin ki biricik evladının mutsuzluğu yerine
Senin ömürden Yüce Rabbim bir parça mutluluk alsın
Ve onu da evladın ömrüne katsın…
+ = +
Bilirsin, bilirsin de yüzüne vurmazsın
Bir evlat kırk yaşında da olsa sen yine ona lazımsın
“O koskoca adam oldu, bırak artık peşini oğlanın”
Diyen ahbaplara çok kızardın
Hep böyle gelmiş böyle gider be sevgili anacığım
Senin kalbinde ki kutsal analık inancın…
+ = +
Ne zaman sorsalar ve ben hayırsız evlat da olsam
Ben senin en kıymetli varlığın !
Hatta kırk yaşında bile minikcik evladın
Ahh be sevgili anacığım !...Sen yaşanır anlatılmazsın !
Keşke ben ölsem de sen yaşasaydın ?
Lakin gençliğinde gün yüzü görmediğini
Sen bize ne çok anlatırdın
Hiç değilse yarım kalan ömrümü çektiğin acılara sayardım.
+ = +
Ne yazsam senin fedakarlıklarının karşısın da,
Devede kulak kalır yine de sana minnet duygularım
Yazmakla bitiremem geçse de ömrüm yazacaklarım
Ne kadar uzun yazarsam yazayım
Yine de kalır yüreğim yarım
Yani anla ki anneciğim, o kadar çok sana vefa borçlarım…
+ = +
Bu yıl da sensiz geçen “Anneler Gününü” buruk yaşıyorum !
Seni yazdıkça da aynı şelaleler gibi özlem çağlıyorum !
Sığmıyorsun yüreğime içimde ki senden taşıyorum !
Ve bir özlem kasırgası eşliğinde sevgili anacığım;
Bu muhteşem gününü canı gönülden kutlarım !!!..



=====
===============
İ. Hakkı Gürcanok
===============