hangi dağa sürgün umutlarım
yarınlarım meçhul

karanlığa ay düşerken
hiç bir yanılgıyı örtmez ki gece

öfke nöbetleri büyür gözlerinin cehenneminde
ten gözlerinde yanan aciz bir cemre

ey nâr düştüğüm günden beri ateşine
kavrulduğum saatleri yakıyor zaman

yükseliyor bir bir ufkumu saran alev
yüreğimde durmadan harlanır o kor
inan bu mihnete dayanmak çok zor!

"ey ateş selametli ol"
rahmetin gazabı aştığı yerde
sana sönmek düşer

serilir takvimlere selamet
ey dilim durma dua’yı lisan et

vakti seher açılır perde perde eller
gönül ne isterse kelam onu söyler

yeter gayrı bu ayrılık canım ummanında yunmak ister
"halas eyle narından ayırma didarından"
ey rahmeti sonsuz sultan
verme cana mihnet
ne olur vuslatın la bu acize de imdat et!

inşirah üflüyor ruhuma İbrahim’i bir lisanla
yüreğimi yüreğiyle tutuşturan yâr!

Nuray AYHAN...