12
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1205
Okunma

Başımda dönüp duran huysuz bir kuş gibi
Bakir ovaların arasında belki
Ya da bir dağın yamacı kadar
Erişilmez ve doyum olmaz tadına
Başımı yasladığım o dost yüreğin.
Pervasızca biraz
Yeri geldi mi vurdumduymaz
Seyrelmiş anılarımın yadigarı
O sessiz ve hüzün dolu akşamlar
İki yanımda ellerim ve bomboş.
Duvarın ötesi sessiz bir öfkenin habercisi
Doyumsuz özlemi
Ve kavuşamamanın verdiği o tedirginlik
Yine yeniden savurduğum tüm cümleler devrik
Ve isyan dolu.
Değdi ellerim bir kez daha içi boş tabloya
Yırtık resimler pejmürde
Ve dağılmış dört yana.
Iskalarken arzuları
Yedi yuttu kader beni
Biçare avuttum kendimi
İçinde boğulduğum gözyaşlarımda.
Unuttukça tekerrür etti anılar
Arşa değdi unuttuğumu sandığım ne varsa.
Yalıtılmış binlerce düş
Ruh dediğin aciz, sefil bir derviş
Gözüm açıkken nihayete ermiş.
Susarken hidayete ermek kadar olağan
Sesi duyulmadı bir kez bile
Boğazımda tıkanan kelimelerin.
Neye yarar yalnız başına
Sevgi kadar sefil ve yalnız o mefhum
İçine yığdığım sırnaşık arzularım.
Girdabında çalkalanırken
Kulaçlarken ummanı
Bir adım ve bir adım derken
Ve sezdirmeden kimselere
Serzenişim duyulmadı işte
Ve çoktan savruldu aciz bedenim.
5.0
100% (26)