5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1165
Okunma

aylardan kasım olmalı
ya da aralık pişiyor ocakta
ki takvimler sabun köpüğü
günler desen papağan gibi tekrirde kararlı kendini
arsızlığım oltaya vurmuş ağır trança
gözlerine banıyorum
önümdeki geniş tabaktan şehri
dik yakalı bir köprüde bitiyor hep melodram
hava soğuk ve densiz
ılık duş almış gibi dumanı tütüyor
çoktan kuşları söndürmüş oluyor gece
uyku öncesi, yarı ayaz sensizlik alıyorum üzerime
sürrealist cümleler sürüp gözlerine
öldürmeli diyorum
bu kez
bu gün
yârın çok geç
cenk atıyor ekâbir tümceler kafamda
türbülans vahim
yarı telaşlı yarı miskin oluyor ahvâlim
yine tıpkı sirensiz ambulans gibiyim
bir çentik daha atıyorum mozoleye
bir sus daha bozduruyorum sıkı dişlere
ayrılıklar dilsizdir diye
hamâseti sönerken dilimin
meyyîde dallar gibi
zoraki sürdürüyorum pandomimi
söndürülebilir yangınlar üretiyorum sürekli
bir bütünü hiç eder gibi
bir günâhı temizler
bir âyini kundaklar gibi hissediyorum kendimi
ne olur
bu kez affetme beni
öylece duruyorum karşında
sanki "birşey" olacakmış
ya da birazdan bir "şey" olacakmışım gibi
hiç umursamıyorum seni
sanki çok matah
çok menem birşeymişsin gibi
radikal bir umut aslında benimkisi
"her şey olacağına varır" diyorlar hani!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (9)