9
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1609
Okunma

ölmek kanıksamaktır hayatı diyor şiir
özlemek aşkı bitirir!
usandırmayı törpüler yazmak
öpüyorum saçlarını
bir divitin koynunda gibi dilim
kimi kandırırsa kandırsın kiniyle
gecekarası kaşların
çok çok biber sürerim çalakakem bolşevik inadına
pudralar dudaklarına
iyi çay belli eder deminden
vazoları kırsan ne
saksıların gücüne daha çok inanırım annemden
istediği renge bürünsün gökyüzü
ben hep gökkuşağı var hatırlarım
kalıcı körlüğüm var bilirdim hep
kılıcı körletmek diyorlar derdime
biliyorum
kırılan kabuklar çatlaklar çabuk iyileşmez
biliyorum
ellerindeki karayı sürmek
ceviz ağacının acısını dindirmez
uzun düşünceli hevesler kurmuyorsan
azı dişli cümleler
göremezsin hiç
bir vitrin makenini gülerken
üzerinde en bicili kıyafetler
karanlığın suçu yok aslında
en çok yağmuru yüzünde gezdiren çocuklar suçlu sesimdeki hüzünden
şiirler çarmıhı gecenin
umutsuz ezgiler koşarsa sazlarda
karanlığı kamçılar gam
büyülenerek büyür insan
ruhun tene hükmü ram
yaşamak çok sesli enstrüman
aşk; yıllarca kapını çalmasını beklediğin hırsız
her şâir kendi sesini ıslatıyor dilinde
ve o duruyorsa hâlâ cebinde
her mevsim umut tacirliği
yaşam denen evrende...
ne diyorum sevgili
yaşamın tekrarı yok sevda gibi
ölümü de sever ölümüne seven insan
ya melekler tozumuzu alacak bir gün
ya şeytan
hayat; camlara dayanmış avuçlardaki son dal -inan-
tutabildiğin, tutunabildiğince senin
hadi uzan!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (13)