1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1068
Okunma

sana anlatacak ne çok şeyim var
nereden başlasam bilemedim
bozkır sarısından mı
uykuların çarmıha gerildiği kör gecelerden mi
unutulmuş şarkıların nakaratını tekrarlayan
boynu bükük rüzgarlardan mı
nereden başlasam susmaya
avuç içi kadar şehirleri çınlatan
bir ağacın gölgesinden uçup giden kuşlardan mı
arasındaki ayraca emanet kitaplar bekler
izbe dükkanlarında taze gülüşlü eski fotoğraflar
dumanı başına şapka eylemiş dağlar
yaz günleri kıyısında çay içilen nehirler
kaçamak bakışların yüzdeki ilk pembeliği
vücudun bir parçası olamayan saklanmaz eller
köşesi yanık ilk mektuplar
yüreğimizin ilk kapitalist sancısı
torbalar dolusu gazoz kapakları
dışımın büyüklüğüne sığmayan
içimin coşkun küçüklüğü
apartman aralarında saklı elma bahçeleri
yamalı plastik toplarla düşüp kalkmayı öğrendiğimiz
simitin burma, susamın az olduğu
güzeldi her şey güzel
biz küçüktük dünya güzel
büyük amcaların telaşı yoktu avucumuzda
yalnız telle çizilen kalplaer vardı kollarımızda
ilk tanıdığımız gerçek acımız
ALİ RIFAT ARKU
27/10/2014
İSTANBUL
5.0
100% (2)