13
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
2344
Okunma

Yokluğuna âşinâ
Sancılı yüreğimin
Kalem ve kelâmla
Yüzleşme vakti
Yazamadığım
Onca gerçek hikâyeler dururken zulamda
Kalem
Aklına geleni yazdı
Bir kez bile
Dile getirmedi içimden geçenleri
Düş kurguladığımda bile
Karanlık yüzünü gösterdi
Kaç kez tartıştık bu konuyu
Nedir bu arabesk hallerin
Bu karamsarlık nedir diye sordum
Yanıt bile vermedi
Bildiğini okudu kibirli halleriyle
Bu gece
Kaçış yok
Kırmak pahasına da olsa
Hesaplaşacağız birbirimizle
Kendi başına iş yapmayacaksın
Ağıt yazmayacaksın bundan böyle
Umutsuzluk yok artık dedim
Kaydı gitti parmaklarımın arasından
Ağzımın kenarına çarpmak ister gibi
Dikildi karşıma
Daha önce
Kar yangınını körükleyen sen değil miydin der gibi
Muhabbeti kesti aniden
Firâr etti zamansız
Hızla yuvarlanıp düştü masadan
Ayak parmağımdan aldı intikamını
Hızlı davrandı bu kez
Tenha yerde yakaladı yüreğimi
Maviyi vurdu gözlerimden
Ağır oldu bu ceza
Yeter bu kadar naz
İnce belli bardakta unutulmuş
Çay gibi
Çekilmiyor soğukluğun
Gittiğinden beri
Isınmıyor ellerim
Kelâmlar kördüğüm
Suskunluğunda
Dilsiz şimdi anılar
Anladım
Fermân sendeymiş
Kalem
Yazmayınca dertleri
Gurbette
Geçmek bilmiyormuş geceler
Deniz Derya Giritli
5.0
100% (28)