6
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1273
Okunma

Gide gide vardım yar konağına
Dedim ki; canımın felâhı vardı
Beni hasret koydun gül yanağına
Dilimin üstünde eyvahı vardı
Gönül efkârımız böyle değildi
Ne oldu başımız böyle eğildi
Sanki üzerime dağlar yığıldı
Gözümün kan kusan sabahı vardı
Her sabah gözlerim ateşte dondu
Elimin üstüne hasretin kondu
Sanki kulağıma fermân okundu
Ah ettim sesimin günahı vardı
Gece saçlarını yıldız öperdi
Sesine bülbüller beste yapardı
Ud’umun telini kimler kopardı
Gönlümün hüzzâmı segâhı vardı
Çevirdi başını gözleri pınar
“Ah etme sevdiğim ciğerim yanar
Bizi bilmeyenler gör nasıl kınar
Sensiz dudağımın münâhı vardı
“Her gece düşümde düşüm kanardı
Saçımın üstüne baykuş konardı
Gözlerim çekilir yere inerdi
Kala kala derdin ikrâhı vardı”
Dedi; “Kerem eyle bu cana şahım
Senden başkasına uzanmaz râhım
Var mı yüreğinden başka penâhım
Yokken hasretinin semâhı vardı”
Dedim; yollarına kurban olduğum
Garip Makberî’ye dermân bildiğim
Arayı arayı zorla bulduğum
Yolumda feleğin silahı vardı
_______________Makberî