16
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
2834
Okunma


hep önümde yürüdü umut
yıllarca hep güneş kılavuzluk etti atlarıma
ama bu kronik tutku
bitmez tükenmez koşturmaca
hiçbir zaman
kağıt dışı şiirlerden öteye gidemedi
şenlik provası vardı tüm radyolarda
zaman iki dudağının arasında mor sümbüldü
ve belki kimse benim kadar sevmedi acının lüksünü
kurşun kaplı lahitlerim vardı
kimseye göstermediğim
köşe bucak sakladığım
umut kesiyordu sadece harareti
daha sıkı dişli umut
her gün bir ertesine boşaltıyordu dünleri
yüzde bir diyordu ihtimâl kitapları
bir şansı yüz kere zorlamaya
yüzümde yüzükoyun yüzen
bir yüzün yüzünden boğulurken ırmaklar
en kötüsü de
sanki bir firar sabahıymış gibi
zorâki kuruttuklarını ıslatanlar
gündüz yazıp yırttıklarını gece hatırlatanlar
önceleri -sözümona -çoğalmış acıları hafifletmekti yazmak
sonra değişti devran
yazdıkların, yalnızlıkları çoğaltacak
okuyacaklar seni
anlayacaklar
ağlayacaklar
senin dizlerinden belleyecekler kan çiçeklerini
öpecek
okşayacak
ısıracak dudaklar karanfili
sonra acı türküler kondu
beyaz güvercinlerin yerine
perçemlerine bağladı kadınlar
kontrol altına alınamayan yangınları
sinsice sokan haber bültenlerini
bıraktım sonra saymayı
kaç mevsim gönüllü yatmış yanımda
kaç bin gönülsüz izmarit, küllüğün altına
"ıhlamurlar hiç çiçek açmadı"
ToprağınSesi
.
5.0
100% (31)