24
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
3006
Okunma

alacakaranlık kuşları geldiler şehre
hatırları getirdiler
liseden dönüşümü hatırlatan
bu sis
bu yağmur dokundu bana
saçaklardan damlayan
babamın gözpınarları
koştum avucumu tuttum saçaklara
düşmesin diye gözyaşları ...
yağmur kasımpatı kokuyor
gece saat 04.49
alaca kuşların gözyaşları bu
geldi yüreğime dokundu bana
herşey boş bir yıldızda parçalandı
boş bir toprağa gömüldü
herşey boş bir travma
babamdan kalan son bir söz d/okundu bana
babam bir rüzgar gülünü yakasına takmış
meleklere ölümü sordular diye
rüzgar gülleri tutuklanmış
ve üçgen sivri köşeli hisler
kar beyaz bir şalı şehre bürümüş
gül devrilmeleri dokundu bana
baba ne zaman dans etmiştik
gözlerimiz hatıralara kilit
ablamın öldüğü günki bulutlar geldi
toprağın mor sesi dokundu bana
alacakaranlık kuşları depreme tutuldu baba
seyrelmeleri çoğaldı
sen gittin ya
ölüm ablamı da aldı
karabasan bir düşünce
yüreğimde artçı titreme dokundu bana
sen giderken ellerimi gördüm peşinden sürüklenirken
veda melodileri çalıyor
yağmur kitapçısı bahçeye güller dikmiş
son gam
yağmur, kitapçı, bahçe
hazan
acılar şimdi bir kabirde birikmiş
bahçede son yağmur dokundu bana...
kızlar babalarını unutmaz
babalar kızlarını terketmez
sadece ölüm ayırır...
Ayşegül aşkım karagöz
rüzgar çanları
kuşları ve kedileri çok seven şair