0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1027
Okunma
boyalı yüzleriyle tasladıgım seytanların
gunleri ne cabuk gecti
simdi soluk benizli bir seytan gibiyim
kucuk bir kız cocugunun
avucundaki tasları atmak icin
hevesle beklediği...
acımın buyuklugune tanıklıgın tutanaklara geciyordur mutlaka
hangi anayasal sürecte bu gozardı edilebilir
ve ne kadar demokrasisine yarasır bir aşkın
ve hangi akli dengesi yerinde bir darbenin hışmından sıyrılıp bir kalp
imkansız sevdasının peşinden mürteci bir hayat yasar...
acımın buyuklugunden sakınmak icin seni
hayatımın butun gölgelerinden uzakta sakladım,
cogu zaman rutubetli ve serin yerlerinde bedenimin
belkide en cok bu yuzden sancıyordu
her nefes aldıgımda
bir bıcak gibi göğsüme batan cigerlerim...
acımın buyuklugunu ispat etmek icin belkide
en yakınımdakini kurban etme hevesim
kurban meraklısı bir tanrıyla pazarlıga oturmus gibi
en cok sevdigmi verirsem sana sadakatim sınanacakmıs
en cok sevdigmi verirsem
sevgi karsısında ki basarısızlıklarımın
bir kurtarma sınavı olacakmıs gibi...
acımın buyuklugune inandırdıgım icimdeki umut cicekleri
belki de bu yuzden süslü kafiyelerle
renkli cumlelerle gorundugu kadar guzel
kokmuyordur
parmaklarımın arasından cıkan
bu ego tatmini
bu kendini beğenmislik
bu bir turlu tatmin olamayan
saldırdıkca kana susayan
belki de en cok senin kanından zevk alan
icimdeki hayvan...
kurban meraklısı tanrımın benden istedigiydin belki
belki de ben seni kabul edebilecegim bir mertebe bulamadıgım icin
belki de işledigim gunahların keffareti
belki de üzerime aldıgım Ah’ların bir bedeli
belki
aklımın kendime oynadıgı oyunların en guzeli
Sen’le gecen her yıkımın ardından
bu toparlanma süreci
bu iyileşme belirtileri
belki de kacınılmaz bir ölümden önce
ölümün, fani bir ruha gösterdigi iyi niyeti...