0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1140
Okunma
ruhumun yaldızları parlayınca
nefesim yüreğime erişir
her tütüne çay yakınca
teberkuloz katranı sokulur cebime
değirmen üstünde tohumlar
bir ipin hüsranı
bir de güneş tanrısıdır
beni bana bağlayan
yokum upuzunca
geceyi gündüzleyen
taşa bağlanan yalanlarım var
hangi ağaç yalnızdır
vebali aşktır
katrillyon yılı an bilen
bağlanan ellerimizle
zikrediyoruz dört kulak iki güz
elçiye cocuk ektim
her cümlesi farkı mana içeren
düştüm kırıldım birsese
altı baloncuk topladım
suyu olmayan denizlerde atarken
hiç kıskanmadım imamları
oysa aşk hülya yakmaktır
uzayan ve kanayan yaraya gebe
düşe düş katmak biraz da
her cümlenin atlarını siyaha bağlayan
toz’utanma yoktur kalimeramda
her yıkadığında tesbih çeken
biraz da..
Yunus Tapancı...
5.0
100% (2)