2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1910
Okunma

küçücük bir çocukken terk etmişti evini
yurdunu yuvasını
memleketini
kahır etmek yıllarca küsmek
köyüne memleketine yurduna yuvasına
çekmek sinesinde acıyı içine tütün çeker gibi
dumanında kavrularak
kanser eder adamı be
iliklerine kadar işler keder
insanın her zerresine
nasıl bir kahırdır nasıl bir hesap sormaktır
yıllar yıllar sonra
kesişmesi yolları
nasıl bir kum saati
ayarlamasıdır
bir buluşma
sanki
hesaplaşma kıyasıya
bir köy mezarlığında
sahi
kaçabilir mi insan vicdanından
kara bir yılan gibi taşırsın koynunda
yavaş yavaş sokar
yavaş yavaş ölürsün zehrinden
sen gidersin
o hiç gitmemiştir hep koyun koyuna
yaşamışsındır koskoca bir ömrü
zehiri eme eme
ananın ak sütü gibi
değil elbette
ağırdır kul hakkı
ölmek bile değildir kurtuluş
bilemedin bir
değil üç gün
belki beş gün
ama bir gün
elbet geleceğini ardından
bile bile
ölüp kaçıp gitmek öteki aleme
kurtulmuş gibi sanıvermek
yani oyun oynamak gibidir vicdanın sesinden kaçmak
öyle kolay değildir kul hakkı
yakana yapışır
boynuna dolanır yılan gibi
mezarında bile
bulur seni
sokar enseni
5.0
100% (5)