“Vatan penceresinden seyre daldım Dünyayı”

Dönen çark mazlumun canına okur
Gidişat nereye, güzel vatanım
Çözüm gergefinde çıkmazı dokur
Gidişat nereye, güzel vatanım

Batıla sarılıp edilir niyaz
Huzuru bulan yok yüzü gülen az
Kapkara tabloya diyemem beyaz
Gidişat nereye, güzel vatanım

Gösteriş merakı denilen illet
Kulağında müzik elinde tablet
Bilinmeze koşar topyekûn millet
Gidişat nereye, güzel vatanım

Umutsuzluk veren binlerce kare
Kimse dokunmuyor hiç zülfü yâre
Sıfırı tüketti var olan çare
Gidişat nereye, güzel vatanım

Göze doyumsuzluk perdesi indi
Kuvvetli zayıfın sırtına bindi
Mevki makam hırsı ahlakı yendi
Gidişat nereye, güzel vatanım

Güçlünün her daim gür çıkar sesi
Desteği yitenin yetmez nefesi
Muamma gibisin bu neyin nesi
Gidişat nereye, güzel vatanım


Tahammüller zayi bakışımız dar
Edep hayâ bitmiş ortada yok ar
Allah’ın adına kafa kesen var
Gidişat nereye, güzel vatanım

Kundaktaki bebek zahmetle büyür
Gencimiz pinekler yaşlımız uyur
Bitirdim heceyi söz senin buyur
Gidişat nereye, güzel vatanım

IŞIK boyun eğip döndün yönünü
Düşünüp görmeden burnun önünü
Tek kalemde çizdin sildin dününü
Gidişat nereye, güzel vatanım


Azimet IŞIK 19.09.2014 Saat.05.10 İSTANBUL


Törpüleyen sözler cümle alemden,
Hep acı dünlere düşer kalemden;
Bir türlü kurtulmaz ülke elemden,
Gidişat nereye güzel vatanım........sakaoğluhasankucuk


Hep çıkar peşinde bu nasıl iştir
İhanet yoluna sessiz dönüştür
Arap baharı mı sonumuz kıştır
Gidişat nereye güzel vatanım...............GÜLDESTE