6
Yorum
16
Beğeni
4,9
Puan
1779
Okunma
çürümenin kösnül kokusuyla
şimdiden mumyalanmış gövde
ben ise ölümün gövdesi yerine
yalnızca aşk ile dönerim evime
y a l a n
aşktan başka karanlığı olmayan
çamurlara bulanmış bir kuş gibi
açamıyorum kanatlarımı
bu nasıl azâp
nasıl âsıf
düş gücünün gizleri
koşullara sığmayan can
gel kurtar beni
göğün gözleri gibi
göz çıkaran düşlerim
umutlarım var benim
ezgideki yerimi haykırıyorum
sen yaşa ey umut!
kim der ki toprak aldı sinesine seni
bu nasıl adem-i müsâvât
nasıl âfât
dingin bir sabah vakti
nen varsa kutsal kirletildi
çizildi yüreğime savaş bölgeleri
bu nasıl âğraz
nasıl adem
rüzgâr getirdi bana adını
ödünç aldım kanatlarımı
düşüp ölürsem yaşıyorum
sağ kalırsam ölmeye gidiyorum
dua etmesinide bilirim
meselâ;
yağmura tutulmuş kuşları kurularım
sahil boyunca unutulmuş harfleri toplarım
sonra sözler kurup türkü yakarım
özgürlük rüzgârlarına...
bu nasıl aşk
nasıl dem
...
"asıf: şiddetli rüzgar fırtına
adem-i müsâvât: eşitsizlik
âfât: felaket
âğraz: arzu amaç
adem: yokluk"
5.0
95% (18)
4.0
5% (1)