9
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1930
Okunma

Bu aralar
Hiç havamda değilim bayım
Alınganlığım üstünde
Kapıları çarpıp suratınıza
Dönmemek üzere gidesim var bu şehirden
Arka bahçelerinizde hayat tek-düze
Beyaz leylâklarınız yok
Martılar uçmuyor gökyüzünde
Geceleriniz ağır ve uzun
Sokak lambalarınızın ışığı ayarsız
Gökyüzünüz bile kibirli
İnatla saklıyor mavi yüzünü
Yağmur da yağmadı epey zamandır
Yani gitmek için
Bahanem hazır
Sokakta gördüğüm
Her yüz gözlerime yabancı
Kahve telvesinin tadı bir garip
Saçıma da aşk düşmüyor eskisi gibi
Dipsiz kuyu gibi karanlık her yanım
Zorlasam da
Aralanmıyor
Baharın kapısı
Sabrım çatladı elinizde
Kırıldı kabuğum
Tepetaklak düştüm yaralarımın içine
Kimsesizliğimin külleri dökülüverdi ruhuma
Üstüm başım toz toprak
İçim kapkara
Çırpındıkça kırıldı
Kırlangıç kanadına sakladığım mutluluk
Az huzur istemiştim bayım
Geri çekilmezseniz yolumdan
İçimin taş duvarları çöker omzunuza
Altında kalırsınız küfürbâz yanımın
Şaşkın şaşkın bakmayın öyle yüzüme
Kulağınıza gizliden kaç kez fısıldadım
Bunaldım dedim
İnanmadınız
’ serçe yürekliler ’in varlığını yok saydınız
Fikriniz bile kaçık
Şimdi
Pusulam daha fazla şaşmadan
Topla eteklerini zaman
Az öteye çekil
Dinmeyen
Öfkemle kavgam var
Deniz Derya Giritli
Prizren
12.Aralık 2009
5.0
100% (23)