hayrettin taylan


yoksunların yosunları toplar bağrı yanık kıyımda
sorgulayışın yanıtsız damlaları inerdi gelemediğin uzağımdan
kelimelerin taksiminde içsel kurtlar yerdi senli kitaplarımı
bekleyişin şarkısında ömür boyu sürecek tutkusal okuntunun azmiyim
severdim okumayı, seni okuduğum gibi

şulelerin artık son sözlerin, dualarda sakladığın korlarındayım
oyalı bir zamanın içindeyim, geçmeyen her şeyin geçmiş zaman künhüyüm
yoksul bir acının içinde, zengin umutlarla sendeyim
kavuşmanın akrebinde zamandan ısırdı gülümsemediğin her an
sarılmanın yelkovanında zamandan estirdi esmediğin her an
zaman yok, sen yoksan


kurgu sıratında fıtratımın fırat’ı beni el’aziz yapar
oysa sen nil gibi uzardın kadınsı berraklarınla
prangamızın simyasında okunur estetize edilmiş düşler
sözlerin sarılışında okunur öznemin sılası
cümlenin sonunda dillenir yükleminin kadınsı gülü
sancımızın atlasında rengine bürünür yarınların umudu
serüvensiz , sensiz, hatta bensiz bir çıranın sönmüş suskunuyuz
gösterişsiz bir rüyanın içinde bile uyanıyor senli zamanın sesi
sismografik bir tarzın içinde canlanıyor can kırıklarının narı
yanarak uyanmış bir gecenin zifirisine meftun sen düşü
gel diyor, diyemediklerim


biçare kalmış bir çocuk gibi yar zikzaklarındayım
konuşsam senli dilim yok
sussam aşk damağım yok
dökülüşümüzün dipindeyim, ıslak hayallerin var seyrimde
çığlığım ağıtları da yırttı duymasan da
damlalarım okyanusların beyazlık algısı
sen görmesen de…


mutluluğun umut adasına gelen varışlarım var
var oluşun olgusunda ıssızlığımı tümleyen varlığın var
yurdunu, yüreğinin aziz pınarlarının kurlarıyla kurmuş sevgim var
seni yitirmenin uçurumunda kalmış, senli kalakalışlarım var
bakir zamanların iliştirdiği senli tutkuların sevda türküleri var


başıboş değildi hasretimin yelleriyle saçlarına uzan yadım
aynaların görmediği yüzümü gördüm senden sonra başka adım
içimdeki kara kışların ilk baharında ilklerin yazıldı
bekleyişlerin utkun ipine sarıldı cambazlığım
gönüllerin sustuğu ,aklın durduğu, benli zamanlar elektriği arttı
seni düşlediğim her yerde çarpılıyorum
yar toprağım yok diye