1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
930
Okunma
Bazen durur hayat
sular durur durulur
Rüzgar durur kımıldamaz tek bir yaprak
sen durursun duru duru
ben dururum dizlerinin dibinde
sana o denli yakın olduğumu fark etmezsin
bağdaş kurarım yalnızlığında
bakakalırım gözlerine
yok olurum derinliklerinde
yok oluruz birbirimizde
öylesine durağan bir mevsim
ve öyle yağmursuz kurak bir iklim olur ki aşk
Trenler durur
arabalar durur
oyuncak Trenler gibidir hayat
yolcular donmuş
garda ne bekleyen ne beklenen
bir tek sen durursun duru duru karşımda
silemem hayalini
öylesine gerçek öylesine ısrarlı
bir sen bir de ben bekliyoruz yalnızlığımızın bekleme salonunda
bekliyoruz aktarmalı
rötarlı bir treni
aşk’ımızı taşıyan sevdayla lebaleb dolu mavi Treni
öyle zamanlar yaşanır ki
neden sevdiğimizi
neden severken bile bırakıp gittiğimizi bilmeden
anlam veremeden
gitmemiz gerektiğini anlarız
haylaz bir zamanın çok bilmiş kurallarına uyup
birimiz et
birimiz tırnakken
öyle sancılı
öyle sızılı feryat figan
ayrılırken sesimizi duyan olmaz
gözlerimiz çakmak çakmak
ellerimiz terli
bütün düşlerden düşüp
yaralanmamızla ayağa kalkmamız bir olur
her an beraberiz desem inanır mısın
gün sayıyorum ve
sığamıyorum kabıma
giderken şu arsız dünyada kalmayacak alacağım
kam alacağım felekten de
aşk’da dahil
nicedir beklediğim tarih
işte gün
nice günler güneşler sana gelince
nice muştular doğacak
bitecek durağanlığımız
her yer Mor Zambak’lar
Mavi Sümbül’lerle donanacak
kısa bi süre sonra yanında olacağım
düşten öte bir gerçekle
Yüksel Nimet Apel
13/Ağustos/2014/Çarşamba/Bodrum
5.0
100% (4)