1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
896
Okunma
Kirli bir çocuk yüzüydüm ben
Vakit akşam üzeri
Bir sokak ortasındayım
Devriyeler geçiyor yanımdan
Ve illegal bir şarkı çalıyor
Yüreğimde mülteci acılar
Kapında müebbet bir tutsaktım
Dilimde adına dokunan kelimelerim
Kan rengi sızılar
Ve acımda dudak izlerin
Kaç gün kaldım bilmiyorum
Karanlık bir odanın içinde
Sürgülü bir kapı
Paslı bir ranza
Ve kör bir pencere
Duvarda
Yokluğuna attığım çeltikler
Kapı eşiğinden
Soğuk bir rüzgar esiyor
İçerde kimsesiz bir ceset
Kirli bir çocuk yüzüydüm ben
Vakit akşam üzeri
Gök sağanak bir yağmur bulutu
Dokunsam bardaktan boşalırcasına yağacak üzerime
Sınırları ihlal eden düşüncelerim
Bir anda senin yurdunda buluyor kendini
Ya tutsaklığına mahkum olacam
Ya da direnecem
Direnecem ölümü bekler gibi
Ya geleceksin
Ya da gelmeden beni öldüreceksin
Rengim solgun
Yapraklar solgun
Gülüşlerim
Düşlerim
Mutluluklarım solgun
Sanki hiç gülümsememiş yüzüm
Yüzümde sanki bir mezar taşı örülü
Solgun bir mezar taşı
Soğuk bir mezar taşı
Günlerdir
Aylardır
Yıllardır yüzümdeki üşüme bundan
Dokunsa ellerin yüzüme
Yüzümdeki bu solgunluk
Bu üşüme
Bu mezar taşı
Bir anda yerini gözlerinin rengine bırakacak
Gözlerin gibi
Gamzelerinde gülümseyecek
Gamzelerinde soluklanacak
Kirli bir çocuk yüzüydüm ben
Vakit akşam üzeri
İbrahim Dalkılıç
01/08/2014
13:45 izmir
5.0
100% (4)