Seni görebilmek en büyük ahdim,
O hasret yüküyle çıkmıştım yola;
Her adım, her nefes umuda cehdim,
Gözüme, gönlüme vermez ki mola.

Eşe, dosta varıp gezdim gurbeti,
Muhabbetle ördük özlem garbeti,
Esrar-ı derûnun aşktı şerbeti,
İkramı şifaydı bu garip kula.

Sözü dolandırıp, bulup bahane,
Adresini sordum her hane hane,
Kabahat olsa da yediğim nane,
Yüreğim başıma püsküllü belâ.

Nerede güneşim, nerede ayım?
Gelip seni nerde, nasıl bulayım?
Bir ışık neşreyle kurban olayım,
Gezdirme gözlerim yaş dola dola.

Aynada boyutum, görünse resmim,
Seninle soyutum, o değil cismim,
Düşünle uyudum, kaldıysa ismim,
O ismime bari okuma salâ.

Hakkım helal olsun demeden bana,
Kovsan da elveda diyemem sana,
Tatlılık göster de kıyma Hasan’a,
Gel benzet dilini o eski bala.

Aşkın deryasında hasret kayığım,
Alabora olur, batar yayığım,
Boğulur giderim, sanki ayığım,
Umut can çekişir içimde hâlâ.
--------------------------------------------------
Garbet: Bir tür kilim.