1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1400
Okunma

Kırılgan bir çocuk yüzüyüm sadece
Sensizliğin getirdiği
Hüzünle dolduruyorum kadehimi
Ve her gece
Hasretinle öleceğimi düşünüyorum
Biliyorum
Seni özlüyorum
Ama anlıyorum ki
Hiç kimse özlemden ölmüyor
Ve ben
Bunu anlar anlamaz
Seni duvarlarıma gömüyorum
Resimlerini ters çeviriyor
Gözlerimde ki sana ait olan bakışlarımı
Tavana değil
Karşımda ki duvara gömüyorum
Belki her an düşebilir endişesi var
Bakışlarının yüreğime
Oysa seni gömdüğüm duvarda
Hala sana hasret yaşıyorum
Hasretliğinle yok oluyorum günden güne
Senle yürümek isteyip de
Yürüyemediğim yolları görmez gözüm
Başında taç diye düşlediğim
Beyaz, masum papatyaları sevmez oldum artık
Önceleri senin adında bir çocuk görünce
Dayanamaz saatlerce severdim
Şimdi geride kaldı tüm sevmelerim
Tabelalarda ki ismin bir şey ifade etmiyor bana
Artık kırılgan şiirlerde yazmam
Kavuşturma şarkları da dinlemem
Sana dair ne varsa
Ateşe verip
Küllerini okyanusa bırakıyorum
Yitirilmiş bir aşkın külleridir onlar
Nereye gideceklerini biliyorlardır
Ama bir daha bir araya gelmezler
Çünkü o düşleri
O umutları
O güzelim aşkı perişan ettin
Artık o aşkın umudu kalmamıştır
Düşleri kalmamıştır
Her biri birine sırtını dönmüş
Dönülmez bir yolcuğa çıkmıştır
Artık gölgesi vardır bir tek bu aşkın
Geceler boyu yalnızlığıma eşlik eden
Sokak lambalarının
Tiz ışığında
Hayalini oturturken yanıma
Eski bir bankın üstüne
Sana türküler mırıldanırken
Hafif başını omzuma
Dayadığın gölgen durur o parkta
Ve ben hala hayalinle otururum o parkta
Ama artık
Sen yoksun ya hani
Hani bir daha olmayacağım dedin ya
Bende küstüm hayaline
Bir tek gölgesi kalsın bana yeter
O gece lambasının altında
Paslı bankın üstündeki masum gölgen kalsın yeter
Ben artık seni istemiyorum çünkü
Biliyorum ki aşkımın gölgesi yeter bana….
5.0
100% (1)