13
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
3272
Okunma

Bugün gidişinin ardından
çok günler geçti
yine sensizlikle
başlayan sabahlara
uyanıyorum
sahil kenarında ki
çay bahçesi vardı ya
hani seninle orada bulurşurduk
biliyormusun
bugün yine oraya gittim
hiç bir şey degişmemişti
adımızı kazıdığımız çınar ağacı
ve hemen yanında duran
üzerinde oturduğumuz
o tahta masa
beni tam gözlerimden vurdu
işte o an
içime düşen hüzünle beraber
gözyaşım akmaya başladı
kimseler görmesin diye
başımı kaldırmadım yerden
aslında hiç bir şey değişmemişti
değişen tek bir şey vardı
O da
benim beyazlaşan saçlarım
ve titreyen ellerimdi
şimdi şöyle bir düşündüm de
oturduğumuz o tahta masa
senden vefalı cıkmıştı
yıllar geçmesine rağmen
meydan okuduğu yıllara inat
hala duruyordu
hem de aynı yerde
olacak şey mi
hatıralarda kaybolmuştum
öyle derinlere dalmışım ki
Sadece yolda yürüyen
sevgili çiftler çarpıyordu
baktıkça bakasım geliyor
içimi tatlı bir duygu kaplıyordu
bazen de
bir hüzün çöküyordu üstüme
kara bulutlar başıma toplanmış
sağnak halinde yağmurlar düşüyordu
damla damla tenime
ansızın geçmişe dönmüştüm
anılarım vurmuştu beni her yandan
mutluydum seninle geçirdiğim her andan
hani sanki
tekrar gelmişim gibi bu dünyaya
yeniden yaşıyordum o senli günleri
sımsıkı sarılıyordum sana
sıcacık tenine olan yakınlığım ile
ısıtıyordum kendimi
unutmuşum off
gözlerimi kapadığımın
farkında bile değildim
açtım gözlerimi
ben neredeydim
ya sen
sen neredeydin
kahretsin ki yoksun
ben aslında terk ettiğin
o gündeydim
aşkın sevginin
yalan olduğu yerde
sorarsan bir gün beni
aşkın yalan olduğu yerdeyim
bıraktığın o yerde
o tahta masanın üzerinde..
MELTEM KINIC
Şiirime sesiyle hayat veren ( Ömer Köroğlu ) teşekkürlerimi sunarım..