1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1297
Okunma

yaralı bir ceylan dağ başında nasıl sekerse
kanadı kırık bir kuş uçmayı nasıl bilemezse
kurumaya yüz tutmuş nehir ulaşamazsa denize
işte ben de öyleyim
sana kavuşamamanın çaresizliği içindeyim
içimdeki hasretin yaktı bir kor gibi beni
gözlerim yollarına çakılı kaldı
karlı dağlar aşıp da geldim
yorgunluğumu dizlerinde gidereyim
bir yudum su ver ellerinden içeyim
bir de ateş ateşi yakmaz derlerdi
yanmışım ateşinin harı ile
söyle kerem de aslıyı böyle mi severdi
mecnun çöl de yanmaz susuz mu giderdi
ayrılığın hasreti böyle mi biterdi
hadi es ufaktan be deli rüzgar
uzaklarda bekleyen yarim var
benden ona haber sal
aslın da sen bana uzak değilsin
bir nefes kadar yakınsın
damarımda kan yüreğimde sızın
bilsen sen de ben gibi yanarsın
içimde iflah olmaz yarasın
tabip buna neylesin
kabuk tutmaz yaram kanarsın
göz açıp kapayıncaya kadar geçti
ömrümüzden ömür çaldı
bitmez dediğimiz sevdamız
bir çizgi çektim sensiz geçen günlere
hadi dön son ver bu özlemlere
mutluluk çok zor yakalanır ıskalamayalım
kaderimiz olmasın ayrılık ağlamayalım
aramızda olsa da engel ve mesafeler
gittiğim her yol romaya değil sana çıkardı
gözler de başlayan sevdamızı taçlandırmıştık
adını bile koymuştuk sevdamızın
aşk kokusu diyorduk
ayrılık vakti geldiğinde kopamazdık birbirimizden
bir hüzün çökerdi gözlerimize
kenetlenmiş ellerimiz ayrılmaz
damarlarımda ki kan çekilir parmaklarımızın izi kalırdı ...
Refik
21.07.2014
İstanbul
5.0
100% (3)