karanlık rüyalarda bir gün
bir tren vagonunda
çıldırasıya gülerken görmek seni
yamalı pantolonumda utanç
ve kaçışım çocuk ruhumla ağlayarak

karanlık rüyaların sonrası
bir başka yerde
çöp çatanın evinde
çıldırasıya gülerek görmek seni
mahcup gözlerimi eğerek saklanışım bakışlarından

ilk gün
gün ortası güneşli doğuş
haberini alışım beğenilmenin
hafiflik duygusu sevda salları ırmaklar
dost gülücüğü sevinç
boyacılara ısmarlanmış ayranlar

ve sonraki gün
elime vuran sıcaklığın
mahur serzenişler
ilk masamız çayımız
ve saçlarımda bahtiyarlığı o ilk dokunuşların

söğüt gök ve toprak
görmüştü ıslak öpüşmelerimizi
bize bakarak
sevinçten ağlayarak
tebessüm etmişlerdi

ilk alaca
akşam sonrası karanlık gece
kapanarak bulutlara kaydı uzaklarda bir yıldız
o gece sarılarak umuda ve dostlarıma
gidişine baktık
görünmedi bir daha koyu maviliğinde göğün
bitti ortaklık

son gün
gün ortası güneşli doğuş
söğüt gök ve toprak
teselli ettiler
şefkatli elleriyle bir daha okşayarak.