4
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
1859
Okunma

Anlamıyorsun derken sen müşteki ben sanık
Hüznümden, yüzün bile görünürken bulanık
Kabul, o an istedim mekânı terk etmeyi
Halimi bilme diye kaçar gibi gitmeyi
Anımsa! Gururumun boyumu aştığını
Dik durabilmek için nasıl uğraştığını
Sütten dili yanınca zamanında çok kere
Temkinin ölçüsünü tutturmak hak getire
Sendeki inat ile ne gemiler batardı
Nuh der, peygamber demez ısrarla bir tutardı
Girdabın ortasında hissederdim kendimi
Can havliyle tek soluk söndürürken fendimi
Fikrimi meşgul eden ricam hâlâ geçerli
Hâl bundan ibaretken muhabbet de kederli
Huyumu kurutup da kor ateşte de yaktım
Bekliyorum, kararı son kez sana bıraktım…..
Ne kaldı bize ait onu bilemem fakat
Desen, eskisi gibi göz bebeğimi kuşat
O an senden içeri gözünün elâsıyım
Ezber bozduran canın, her dem müptelâsıyım…
15 Temmuz 2014 / NÜS