0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1365
Okunma

Küçüktüm ben evvel zamanda
köyde yaşardım küçük bir evde
oyuna susardım gündüzleri
geceler yetmezdi yorgunluktan
mutluydum hem de çok mutlu
binmeye bisikletim olmasa bile
oynamaya arkadalarım olmasa bile
benimle oynayan bir dedem vardı
bir de dedemin beyaz atı nazlıcan
mutluydum hem de çok mutlu
koskoca bir dezimiz olmasa bile
serinlediğimiz göletimiz vardı
oyuncak arabamız olmasa bile
kabaktan yaptığımız eşekler vardı
mutluydum hem de çok mutlu
akülü arabalar yoktu o zamanlar
dedemin yaptığı bilyelerle eğlenirdik
her şeyden önce çocuktum
masum hayalleri olan bir köy çocuğu
mutluydum hem de çok mutlu
oyuncak değildi bizim hediyelerimiz
bizi hediyemiz başkaydı
babamın gelirken getirdiği
bir çift kara lastikler
evet şimdi adı bile unutulan
bizim sevinçten geceleri
koynumuzda uyuttuğumuz kara lastik
o zamanlar nerde halısağ
nerde bir çift krampon
yalın ayak yapardık maçımızı
inekleri beslemek için gittiğimiz bahçelerde
sizin servisle gittiğiniz okullara
biz yarı ıslak halde giderdik
ama mutluyduk çok mutlu
çünkü okula gidiyorduk
çünkü kazma tutan ellerimiz
artık kalem tutuyordu
dedim ya masum hayallerim vardı
mutluydum hem de çok mutlu
babamız bizden uzakta olsa bile
aç bırakmayan başı dik anam vardı
buram buram buram cennet kokan
yavrum diye sarıldığında bir kez
bana tüm korkuları unutturan anam vardı
belki çok eksiktim sizden
belki çok şeyden mahrum kaldım ama
benim bir de paha biçilmez bayramlarım vardı
teyzelerimin elini öptüğüm
benden küçüklere çok büyümüşüm gibi
şekerler verdiğim bayramlarım vardı
yanağımı sıkıp harçlık veren amcalar vardı
tanımadığım bile olsa
mutluydum hem de çok mutlu
çünkü eksikler içinde tam yaşardık biz
çünkü köyde yaşıyorduk
dilimizden düşmeyen dualarımız vardı
mutluydum hemde çok mutlu
5.0
100% (1)