4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1512
Okunma

Bir çiğ damlası düşer yalnızlığın alnına
Üşür beden, ürperir… Titrer,
Soğuk bir duş etkisi altında
Boşluğa, karanlığa ve umutsuzluğa
Masumca sallanır boş kalan eller,
Bir ufuk çizgisinden başka görmese de
Yine de bakar kalır yollara
Islanmış ve donuklaşmış gözler…
Kaybedişin çaresizliğidir yaşanan
Bilinir ki geri gelmez giden günler
Ve yürekler mahzunlaşır
Boynu bükük, derbeder
Pişmanlık kuşatır dört bir yandan
Ruh gömülür karanlığa
Yine de yatırıp gözlerini ıraklara
Mazide kalmış anılarını özler
Oysa ardına bakmadan gitmiştir dünler…
Şimdi zaman akarken sonsuzluğa
Ve teslim olurken masumiyet
Nafile ve amaçsız dönerken dünya
Sessizce kopar dimağında kıyamet
Feryat eder aşk bağında bülbüller
Bir pişmanlık harında kavrulacaktır elbet
Sevdasını inkâr eden, kibirli gönüller…
5.0
100% (7)