5
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
1395
Okunma

Nereye dönse başım hep aynıdır gördüğüm
Rabb’imin kitabında çözülürmüş kördüğüm
Gaipten haber midir yüz on birin darası
Hilâl çarpı yüz on bir, ayla dünya arası
Çocuk yaşta görünce mavi nurdan rüyalar
Rabb’imin emri ile uçuştu rayihalar
Secde eder gökte mah, on bir bürc bir de fecir
Rengi solmaz yüzünün gelse de güne hecir
Mekke ve Medine’de yegâne hakikatten
İner Yusuf suresi tam yüz on bir ayetten
Şeytan bile aldanıp yer değişir insanla
Düşünmeden başına neler gelir zamanla
Kardeşleri Yusuf’u kuyuya atarlarken
Gömleğine kan sürüp, yalanı satarlarken
Yakup’un al yüreği sabır üstüne sabır
Kurt yedi masalıyla küle dönmüştü hatır
Hiç yoktan bu husumet neden peyda olmuştu
Yusuf’un güzel yüzü karanlıkta kalmıştı
Kafilede yolcular susuzluktan kırılıp
Bahaneyle kuyudan Yusuf da çıkarılıp
Mataralar dolunca damaklar ıslatıldı
Mısırlının önüne birkaç dirhem atıldı
Vezirin genç zevcesi ağlar iken aşkına
Muradına eremez nefsi döner şaşkına.
Asra ışık saçarken al yanağı Yusuf’un
Kalp tezgâhı kurulmuş en alasından sufun.
Kırk kadında kırk bıçak ellerini biçerken
Yusuf’un efsunundan kendisinden geçerken
Cemal-i parlayınca ahvalin nutku lâldir
Nübüvvet nuru ile tasavvuru helâldir.
Günaha davetleri red eder iffetiyle
Zindanda huzur bulur Hakk’ın adaletiyle
Nefsine hâkim olur, şeytanla kavgasında
Zifiriye nur yağar doğruluk davasında.
Gözü yaşlı kardeşler nedametle eriyor
Ettikleri zulümler içini kemiriyor.
Babasının gözleri amayken cefasından
Oğlunun kokusunu hisseder vefasından.
Mühürlü gözlerine merhemdi ak gömleği
Ve nihayet kırıldı düşüp katran çömleği
Hükümdar olur Yusuf, Mısıra gelir dirlik
Hak yolda ilerlenir olununca hep birlik.
NÜS