0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
975
Okunma
Bir bebeğin ilk adımları misali,
Dikkatsiz ve heyecanlı;
Usul usul yürüyorum sana doğru!
Sesin geldikçe kulağıma,
Bir masal edasıyla dinliyorum
Gecenin kör karanlığında seçiyorum seni
Binlerce susmuşluk arasında. ..
Issız ve hiç bir albenisi olmayan
Terkedilmiş bir şehrin yalnızlığı
Ve kimsesiz bir çocuğun hasretiyle bekliyorum seni.
Sen; bir bulutun yağmur damlasından
Yahut bir mevsimden başka bir mevsime göç eden
Rüzgarların sürüklediği yapraktan
Düşeceksin gibi avuçlarıma,
Avuçlarımı açmış;
Diliyorum seni!
Radyoda hangi şarkı çalarsa çalsın,
Bestesi sen, güftesi gözlerin oluyor
Ve gözlerim doluyor adını her andığımda
Eşlik ediyor;
Söylüyorum seni...
Ceplerimde sana söylemek için biriktirdiğim cümleler
Tırnaklarımda hasretini kazımaktan miras endişeler,
Bir hastanenin acil servisinde sanki;
Bilmem hangi grup,
Belki negatif büyük ihtimalle pozitif
Bir kan bağışı bekleyen hasta arzusu ve
Ya bulunamazsa korkusuyla
Arıyorum seni.
Sen;
Yaz mevsimine kış geçmeyi,
Göçebe kuşlara kalmayı dahi öğretecek kadar güzel iken
Ben evrenin tüm güzelliklerini inkâr ediyorum!
Kana kana hayalini içiyorum
Ve susuyorum hala;
İnatla!..
Bir bebeğin ilk kelimeleri misali,
Özenle, anlamsızca
Ancak ısrarla dilime doluyorum seni...