1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1685
Okunma
Gökyüzüne susamış bir güvercin edasıyla
Çıktım kafesimden.
Şiir ile bezenmiş bir hayat
Ve uykularda sıkışıp kalmış binlerce rüya. ..
Sen olmasan;
Nereye yağardı yağmur
Yahut güneş nerden çıkar
Rüzgar hangi yöne eserdi?
Ses mi hızlıydı ışıktan
Yoksa güz mü hüzünlüydü şarkılardan?
Bir kağıt parçası,
Dilimden dökülen onlarca söz
Ve hayalin mi anlatacak seni?
Yeter mi çaya hasret toprağa,
Öylesine düşen bir damla?
Gökyüzüne susamış bir güvercin edasıyla
Uçtum gözlerinden!
Gözlerin uçurum;
Ben ise yeni doğmuş bir yavru
Icimde ya uçamazsam korkusu
Ilk defa açtım Yüreğimin kapılarını
Yüreğimde binlerce hüzün tortusu...
Sen olmasan;
Güller yine kırmızı, düşler yine beyaz mı olurdu?
Gündüz geceyi, gece sabahı kovalar,
Ay yine böyle ışıldar mıydı?
Dinledikçe seni anımsatan bir şarkı,
Bir demlik çay
Ve pencereme çarpan boşluk
O yokluk mu derman olacak derdime?
Ciğeri pare bir hastaya
Ağrı kesici olur mu çare?
Gökyüzüne susamış bir güvercin edasıyla
Çırparak kanatlarımı,
Mevsimi de değilken üstelik;
Son kez göç ettim sana!
uçmaktan bile vazgeçerim ey sevdiğim
Hep bahar kalsana...
5.0
100% (2)