Bana bir öpücük ver şimdi
yoksa tüm gece kanayacak
kırmızılar morlaşacak
bilinecek tüm bilinmezlikler,
işte o zaman
sen deşifre olacaksın ruhumda,
ruhum kendini yitirecek tüm yenilmişliklerde.
Boynuma dokun şimdi
yoksa zaman denilen bu muamma çatlayacak
su sızdıracak sonra,
kalbinden keskin bir koku yayılacak,
fışkıracak hayaller ve hayaletler.
Saatlerce beklediğim
bekleyip durduğum kadın,
durup sakladığım
saklayıp özlediğim kadın,
özleyip üşüdüğüm
üşüyüp saklandığım kadın.
Gözlerime bak şimdi
yoksa yitirecek anlamını her şey,
ya da ben öyle sanıcam
sanmak bilmekten üstündür diyecem sana,
sen yine anlamayacaksın
olsun,
yine de gözlerime bak şimdi,
bakmazsan bir kurbağa sıçrayacak,
dar ağacı asacak kendini insanda,
şimdi dön ve git
bakma ardına
sakın bakma
bakmamalısın
bakıp bakıp kendine, ihanet etmemelisin şimdi
bakarsan dönersin,
dönersen yine hüzün yurduna girersin
girme şimdi,
yoksa tüm düşlerin canlanacak,
canlanıp yürüyecek üzerine
ve ezecek tüm benliğini,
güvenmemelisin kendine bu denli
güvenirsen, üzülürsün,
ama üzül şimdi
yoksa tüm taşlar ağlayacak
kan damlayacak denizlerden,
o denizde sen yüzeceksin yine
kumların üzerinde sen duracaksın,
boşlukta sen salınacaksın.
Bakma bana şimdi
ne de öp
ve dokunma boynuma
yoksa parçalanacak tüm ruhum
kalbim su sızdırıp sana akacak
bunu istemezsin değil mi?
Şimdi dön git ve bakma daha bana ve kendine
güneşe bakıp bakıp karartma mavilikleri
siyah devşirme kendine şimdi
siyahlıklar en berrak aydınlıklardır, bunu da unutma
düşündüm de
yine de öp beni
öpüp kaç
kaç ve gelme daha
ama öp..