16
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2070
Okunma

Topraktan geldi güncemiz
kusursuzduk başlangıçta
elma çalındı
kadın doğurdu
dünya yoğruldu insanla
yaşıyoruz dedik…
aşk aradı yalnız yüzlerimiz
arar durur ruh ikizini bilincimiz
sizdiniz yalnızlığı üstüne giyen
yorgun dizlerde
sevilmeyen saçımızdan
yağmur geçti üstümüzden
tenimiz ıslak gözlerimiz nehir.
göklerimiz delindi irislerimizde
kaç kirpik kırpımı kuruttuk acıları
anahtarı kayıp kapıdır yüreğimiz
saçlarımız beyaz yolcusu
gamzelerimiz gam örtüsü…
gökyüzü, denizler, ömür
sevgilimizdi özlediğimiz şehirler
katık ettik içimizdeki sözleri
umutları yedik sevgisizlikle
aç oturduk aç kalktık düne bu güne…
savrulan baht, kemiği olmayan dil
ne çok çiğ et yedik acıya semizlendik
sırrı dökülmüş aynalardı yüzümüz
gençliği bıraktık tozlu çerçevelere
yine aşk aradık düş emzirdik
esrikti gülüşlerimiz bu handa
kaç kapıdan çevrildik.
çocukluk düşlerimiz eskidi
sokaklarda asılı kaldı gülüşlerimiz
isimsiz cadde, kimsesiz sokak, bila no
adres yitik.
uzansa ellerimiz
umutla
yağmurun saçlarına
yalın ayak koşar içimizdeki aşina
Eğil öp alnımızı aşk
Yüzümüz değmeden toprağa…
Fotoğraf Erkan Issevenler