3
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
931
Okunma
.,,
öyle bir yer yok
inip baktım
akşamları bir erinci bölüşüyoruz senle
kaplan ağzını jiletli çanakta ıslıklıyoruz
Makedonca bir ninni tutturuyorum
geceyi sakla bana
ve suya ve masaya ve çözülmüş dile işkenceden
ben kimsenin güneşi değilim
kimseyi tanımıyorum
elastik bir tez konusudur yaşamak
zehir zemberek derken zamanı anlıyoruz
içindeki dağa dön
kuytuya yasla avuçlarını
al şarkılı akşamları dök yüzüme
yüzüm ki bir buluşmadır
tozla kaplı çerçevenin parmak izinde
kerpiç duvarlı uzaklığın bükülebildiği anda durur sır
uzaklık yastır demiştim
içe kıvrılır
sabırla birbirini teğet geçer göksel her şey
biz yerle bir
yeksan mı demeliydim
acıyı tuza yatırırmış eskiler
yüzün
yüzüme yasladığım umman ı muskat
sen herhangi bir an’ı gözlerinle içerken
buğulu bir gölden çıkagelir ne varsa
parmaklarının ucuyla yükselir ortodoks balıkçı
İstanbul olur
toz duman yıldız yıldız bir deniz
göğsünün tüttüğü yerde orman ve kıblesini yitirmiş hacılar
ışığa döner tutuşur
inip baktım ölümler ülkesine kimse yok
biinsin için söyledim
her şey dönüşüyor kendi melodisine
kıskıvrak sımsıkı upuzun
ve derin
..,
5.0
100% (13)