Tek bu dizeyle söylüyorum
Öldüm
Yaşamak sancısını bir tarafa bıraktım
Sol mu sağ mı yoklayınca bulamadım
Hangi yan daha ağırsa
Bağırdıkça sağırsa
İşte orada bunca yalan


Katlı çeyizim kefen lekem
Küf kokusunda naftalin
Biraz kara büyü arada
Delirdiğin ne varsa bu sırada
Başka gömleğe giydirdim


Kırk düğüm kırk dua
Bağlama bir de saz galiba


Bağrımda kalır kitli sandık
Genç kız gelinliği çay sarısı işçiliği
Bir de kemirgen böcekleri
Önce boncuk dökülür yaş
Sonra yırtılır boyun yerinden yas


Ağlama -annem dedikçe ölüm siyah
Saatler boyunca denmez ki ah
Kemirgen demiştim değil mi iç böcekleri
Parçalandıkça yusufçuk kuşu uçur içinden içeri


Adında değil kerameti/ Kör kuyularda saklanmaz
Pervana değildir hiç ışığı aramaz
Bir kuş uçur sakladığın yerden
Boş ver martı çığlığı olsun seni delirten