0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1061
Okunma
Sessiz bir çığlık yankılanır
Sıvası dökük kolonlar arasında
Mahkum olmuş bir vicdan
Gökyüzünü karartmış parmak uclarımda
Siyah beyaz hayaller üzerine kurulmuş
Umudu yaz yağmuru gibi zamansız
Göğsü yırtık bir buluttan süzülen
Yağmur damlacıkları
Suça meyilli acılarımdan süzülür
Saç tellerimden parmak uçlarıma varıncaya kadar
Dört köşe bir masa
Bir sandelye
Ve masa üstünde bir bardak çay
İki parmak arasında bir sigara
Dumanı acılarıma değer
Soğuk bir oda
Siyahı göğsüme sıralanmış bir yaşam
Yetim bir sancı arasında
Beynime vurur
Tetiği elimde bir kurşun patlar
Yıldızlar söner yüreğimin üzerinde
Sokaklar kararır
Şehir sırtını döner
Denizi yosun tutmuş umutlarıma
Ölüm sanki içime iltica etmişçesine
Kendi kendime mülteci kaldım
Sorgulanmadan yargılandım
Bir ömür müebbet aldım
Kendime küstüm
Bir mayıs akşamı
Kanı donmuş bir yaprağın düşüşüne tanık oldum
Bahara sırtını dönen çiçekler gibi
Dalı incir ağacına dönük mutlulukların
Sahile dökülmesini beklerken
Alabora olan bir tekne gibi
Açık denizlerde battı tüm hayallerim
Bir nefes aldım
Derin bir nefes
Bir nefes ki
Ölümü içime çeker gibi
Resimlerine dokunduğum parmak uclarınmda duran
Soğuk bir oda
İbrahim DALKILIÇ
19/05/2014
23:10 İstanbul
5.0
100% (7)