3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
1644
Okunma

Sevgili, nâr-ı beyzam, mübarek olsun sefân
Yüz döktüğüm sevdânın dilde fesâdı kaldı
Bir kelimeye sığdı binlerce yıllık tûfan
Talan olmuş bahçenin bana hasadı kaldı
İnşirahı ruhumu aklıyorken bu sihrin
Zemzeme eşti tadı yudumladığım zehrin
Arus arefesinde ödettiğin her mihrin
Mahşer gününe delil kalpte pusadı kaldı
Ecel ki başucumda, hangi canlı ölümsüz
Gitmek vardı dünyadan aşk indinde cürümsüz
Kapandı artık sayfa tevbelerse hükümsüz
Mizansız yargıların bende esvâdı kaldı
Bir kez imân ettiyse sorma nasıl ve niçin
Yanmayı bilen gönlün hâli istemez perçin
Bülbüllüğe soyunup güle serenad için
Kanayan bir serçenin sessiz feryâdı kaldı
Yolum ki sırat seyri nasıl olayım emin
Hesapsız dengelerle zilzalde iken zemin
Bozuk herşeye inat bozulmayan tek yemin
Yüreğime gömdüğüm kavlin biâdı kaldı
....