bağışla sevgilim kalbimi alıp ruhumun duvarına astım.. elbet olacak çerçevesinde bunca parmak izi, toz ve dahi sinek pisliği..
bağışla sevgilim ben kendimi affettim geçmiş görüntüler ve ıslıklı rüyalar içinde yaktım kemanımı ısındı hüznüm aşktı fısıldayandı bazı bazı kulağıma ben kendimi affettim sevgilim o derin büyülü uykuda
yeşile güz aşklar yaşadım ikimizin de uzağında tuz kadar yorgun bir hiçliğin karnından girdim etrafım gittikçe tenha ve hep akşamüstüleri arttı beyazlarım suyunu çekti vücudum seni üşüdüm sevgilim çöl şarkıları söyledi kaktüsler ruhuma
salkımlandım dağlamsı üzümler aşkına tane tane yayıldım suyun azizliğine kadehler gayya bağışla sevgilim ben kendimi affettim bir günah gibi cezbeden sarhoş, yerli ruhlar arasında
kıllı kalpler gördüm insaniyet bahçelerinde bildim cümleler rafadan karnımdan kustum bar sonrası kokoreç fasıllarında hayalet uzuvlar köreldi çarşaflarımda ışıklarından dışarı yürüdü yıldızlar buğulanması damlama oldu sustuklarımın akan dilim ağzımda destan bağışla sevgilim ben seni de affettim hepimiz bir parça kedi, kuş ve çıyan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ne çok özlemişim yüreğini okumayı... Sağlık problemlerimden dolayı bir süre giremedim okuyamadım... Cansın sen... yüreğine kalemine sağlık Jirm her daim sevgim saygımlasın biliyon değilmiii....
şiir niyetinde sözcük kirletmektir biraz da şiir affetmek affedilmeyi bilmeyene suç isnat ettirmez kötü bir yerden yargılanmak bilmeden suç işlemektir kendini yaRGILAMAK SONSUZDUR sonsuzluğun erdemine erişmek için belki de 'asıl kendini' affetmektir düşlemek bir ömür boyu yargılanan kareleri. ki bu affediliyorsa basit bir süreci izlemektir pişirmeden düşünceleri pes etmektir korkaklıktır yüzleşmeden.. oysa kirlenmek güzeldir düşüncelerde bile...
JİİR'in tekrarı yerine okuyupta üç defa kaşınmak yerine iğne yerine çuvaldız acısı vardı efnm,sizi takipteyim ama gözlerim artık fazla seçmiyor,iğneyi ipliğe gözlükle bile nişanlayamıyorum,,sevgiler kaleminiz dahada delirsin :)
kıllı kalpler gördüm insaniyet bahçelerinde bildim cümleler rafadan karnımdan kustum bar sonrası kokoreç fasıllarında hayalet uzuvlar köreldi çarşaflarımda ışıklarından dışarı yürüdü yıldızlar buğulanması damlama oldu sustuklarımın akan dilim ağzımda destan bağışla sevgilim ben seni de affettim hepimiz bir parça kedi, kuş ve çıyan güzeldi kutlarım kalemini
Doğayla baş başa geçen binlerce yılın göçebe ruhunu taşırken albatros kanatlarımızda betona çakılmış ağaçlar gibiyiz seninle kayıp çocuklar ülkesinde. O kadar meyvesiz o kadar çiçeksiz. Diğer memeli bebeklerden çok kuş yavrusuna benziyor ademoğlunun çocukları. Yaşamaktan çok diline doladığı gökyüzü ve aşkla. Yağmacı bir beyinle ete bel bağlıyoruz kurak mevsimlerde kedi maheretiyle. Kayıp çocukluğumuzu, kopmuş kanatlarımızı arıyoruz kanalizasyonlar üzerinde yükselen çığlıkların taş kentinde. İyi biliyorum ve hiç aklımdan çıkmıyor nerede olduğumuz. Bir ateş topunun yörüngesindeyiz sen ben o... Bütün kırılganlığımızı ve bağışlamanın gerekliliğini açıklıyor konumumuz, dilimizden bedenimizden çok ruhumuza doladıklarımız. Ne güzel bağışlamaya kendinden başlayabilmek. Bu kanatlı yaşama ve çocukluğa kast edenler, nerede ve kim olduğunu unutanlar bağışlanmayacaktır elbet. Kim olduğumu ve nerede olduğumu bildiğimce duyabilir, sevebilirim biliyorum. Sevdiğin o güzel ruha ve gökyüzüne özleminin hiç dinmeyecek yağmur olduğunu bilmek ne güzel...
Ben mi seyrekleştim sen mi perdeden geri duruyorsun bilemesem de özlemek güzel. Bildiklerim arasında en güzeli de bu aslında. Özlemek.. Ne güzeldir, yaşadığını hissediyor insan. Ve bir çay molası, tarçın kokularıyla bal tadında..
Sebeb arıyorum, son günlerde şiir -bugün bir şiir hâriç- okurken gülümsüyorum. Gülerek yazmaya başladığımda başladı bu. Karşısındakinde kendini görür müdür meâli, ne dersin. Gülmek diyorum. Pek çok mânâ içerebileceğini hepimiz biliyoruz deyip yukarıda neler hissettiğime değineyim.
Hani gözlerimi kısmam meselesi. Evvel vakit yanaklarım kızardığında hissettiğim gibi değil. Korku gibi. Kelimelerden sonra susup nefes alıyorum. Şiiri bulmaca çözer gibi okumadığımı söylememe gerek yoksa bile söyleyeyim. Dün bir yerde bir kalem için özel dedim. Ki özel de olunmalı kanımca. O kalemini senden başkası sen gibi kullanamamalı. Hangimiz Özdemir Âsaf'ı taklit edebilir? O birilerini taklit etti miyi de bilemeyeceğim.. Kırmızı'yı geçmek demek bir şeylerin eksik olacağı anlamına gelmiyormuş, böylelikle tatbik etmiş bulunuyoruz..
Korku tünelleriyle aran nasıldır? Ben sesim her ne kadar tonca kuvvetli olsa da hatırlıyorum üç gün konuşamamıştım bir keresinde.. Öyle filmleri tek başına izleme kabiliyeti herkeste yoktur ve hep takdîr ederim.. Ben daha çok öyle sarmaşık papatyagillerleyim, cesaret demek her zaman kaş çatmak demek olmuyor yazık ki.. Saygı duruşunu hak ediyor dizeler.
Sebebi tebessüm..
"bağışla sevgilim ben kendimi affettim"
Bu söylem azizelik tahtına oturmaya kâfî gelir kanımca. Herkes bağışlanır, öte tarafa bir şey taşımak istemiyorsak eğer ki ben aslâ istemem. Fakat söz konusu kendimizken çarmıh haktır derim. Bunu şiirselleştirmek ne güzeldir ve ne zordur.. Şu kendim ettim kendim buldumlar leyli yâr... Boşuna değildir, değildir. Şiirselliğinin zorluğunu da *şâir sözü yalandıra muhalefet oluşumdan söyledim. Yoksa her şey kolay. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir'i elbet düşünmeli. Doğru her zaman ayan beyan değildir. Şimdi benim hangi filmleri sevdiğimi anladığını düşünüyorum. Bu söz en çok tek bir yerde söylendi.
Ve kelimelerin hürriyeti. Sende öyle. Dört kelime versem eminim üç dizeden daha fazlasını söyler kalemin. Kâlbin. Rafadan vuslatlar var bir de.. Iııı ;)
Bir çizgi film vardı. Çok sonradan farklı şeyler anlatmaya çalıştıklarını anlasam da yine tebessümle hatırlarım. Pocahontas, neden bilmem. Bilmediklerimin sihrinin ayakta tutuğuna da inanırım.. Sonra tutsaklık ve hürriyet. İronisinin dozu çok önemli mi. Baştan ayağa hem de.
Ve gözlerimin yorulmayışı. Birileri bana yetmişlik muamelesini revâ görmüş olsa da yakın vakitte, inadım inat'tan çok senin zaferin..
Sayfana konuk olmak güzel. Ve çayı son damlasına kadar tereddütsüz yudumlamak.. Aşağıdaki kelime bundandır mânidar olur..
Hayran olduğum nadir insanlardan birisin sen Havin.. Çiçekler böyle güzel kokarken hem de.. Atlı karıncalar kurulup tamtamlar çalınırken ya da çocukluğuma yerli yersiz uçurtmalar salınırken. Daim olsun naif deha çocuk ruhun. Derine derin sevgimle. Çok teşekkür ederim güzelliğine.
Hayran olduğum nadir insanlardan birisin sen Havin.. Çiçekler böyle güzel kokarken hem de.. Atlı karıncalar kurulup tamtamlar çalınırken ya da çocukluğuma yerli yersiz uçurtmalar salınırken. Daim olsun naif deha çocuk ruhun. Derine derin sevgimle. Çok teşekkür ederim güzelliğine.
Ey hüzünlü ruhum. İhtiyar budala. Kanının kanatlarında hırçın bir kıvılcım yanardı, Umudun mahmuzu yavaşça dokunsa şaha kalkardın. Ey şimdi her adımda derin derin soluyan hasta İşe yaramaz beygir Uzan olduğun yere dayanmasını bil. Sönmeyen yanı var mı dünyanın... (c.b.)
Jir , o kulaklarını benim için bir çekiver. Nerelerdeydin a ablam.Bu kadar ara verme, hayatından dahi endişe edenlerin olabileceğini düşün. Sevgiyle kal.
Kuluçka dönemimdeydim :) Yumurtam çatladı ama ne olarak çıktım o yumurtadan hala bilmiyorum. Kocaman severim seni. İzler ve her zaman bi dünya gülümserim okyanus ruhuna. Merak etme emi..
Kuluçka dönemimdeydim :) Yumurtam çatladı ama ne olarak çıktım o yumurtadan hala bilmiyorum. Kocaman severim seni. İzler ve her zaman bi dünya gülümserim okyanus ruhuna. Merak etme emi..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.