0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1039
Okunma

bu sefer hayal değil gerçekti
-o sokaktan sen geçtin diye geçtim,
sen çoktun ama ben hiçtim-
çünkü henüz gençtim.
ağır ağır merdivenleri tırmandığın o yokuşta,
durdum
dinlendim.
kalktım, gittim, geldim.
üzerime sinen şu şehrin kokusunu
deştim,
deldim.
kızardı yanaklarım
güldüm,
geçtim.
bakire ellerim kirlenmedi hiç
senin zemheri soğuk kalbine dokunmadı hiç.
sevdim,
geçtim.
eskiler sevince şiir yazardı
dilin ucuna gelen her neyse söylenirdi
söyleyemedim.
duruldum, seçtim.
şiiri boncuk boncuk alnından döken bir adam sevmekti harcım
ama
Allah büyüktür
sana geldim.
yük gemisi kadar gösterişsiz
tren yolculuğu kadar yalnız
ve camına yaslanmış bir çift gözden serin baharları
derledim, topladım,
yektim.
insanlar bilmez
onlara sormadım zaten
gün batımı üzerime saldırırken
son iki mısrayı eklemekten vazgeçen yine ben.
ayın 1’den 10’nuna hergüne bir şarkı süsledim
ve kahretsin çalmadı gramofon.
rabbim sevdim
soranlara dedim ki;
yazdım, çizdim, kestim.
olacak olanlara
olmuş olanlara
olmayacak olanlara dair
düşündüm, dirildim.
Bu kalp;
1000 türlü hesaplaşmadan küf tutmuştur
bilirim.
ama sorumun cevabını vermiyor kimse
"kötü bir anlatıcıyım oysa ben"
ve ne zaman ayağım yere deyse
bir daha bakamıyorum
gök/yüzüne.
öyle her şairin kanatlarına güvenip uçuşa geçme
kuş koymazlar yoluna
onlarla sözleşme,
dikilmezler gençliğinin önüne.
kızma,
kaşını çatma
şehre ürkek girdim
cesur kaçıyorum.
sen/siz mesafeleri sessiz solluyorum.
kahretsin insanlar bilmez
sana bırakıyorum.
koyu siyahlı.
5.0
100% (1)