1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma
Dur!
Duygularının ağırlığınca sar kalemini de
Dur!
Kelimelerin tükenmesin yokluk zamanı
Yüreğinin alfabesi dökülsün elinden
Her hecede tane tane umut sezilsin
Sen, kaleminle sonsuzca öndesin
Sona yaklaştığın zamanda
Dur!
Yılların harcattığı bedenini
Yok etmeye yakınken
Dur!
Süzülürken yaşlar teninden
Defterinde hissettir de
Dur!
Bu yolda vazgeçmemek edasıyla yürü!
Sen kalemini kaybetmeyen ruhsun!
Olurda bir gün bırakayım dersen
İcraata geçmeden,
Ölürcesine dur!
Nefes sayın bittiğinde,
Sonsuzluğa gömüldüğünde
Tek hatıra eserinle
Derin yaralar bırakta
Dur!
Güneş doğmadan daha
Kucak kucağa yanlızlığınla
Farkettirmeden kendini
Sen değilmişsin gibi dur!
Dimdik ol acılarla
Acılarının ayazıyla
Gün doğumuna şahit isen
Karanlığa büründe
Dur!
Eğilmesin bileğin
Düşmesin düşlerin
Gözlerini kapattığında
Sarılsın kaderine ecelin
Sen, ecelini
Sonsuzluğuyla bekleyensin
Pes edeceksen eğer
Geri çekileceksin!
Adımların ruhunda
Ruhunun sonsuzluğunda
Yürürken yavaş yavaş
Toprağa basarsan
Dur!
Sen yenilmeyen,
Varlığıyla güçlenen
Yokluğunda özlenen
Vazgeçilmez bir ruhsun!
Senin kalemin sonsuz
Yaralar bırakacak daima
Mutluluk solundaysa
Hüznü anımsamamak üzere
Dur!
5.0
100% (2)